17 Ağustos 2013 Cumartesi

deprem, içinde , dışında...

17 ağustos 1999 da Trabzondan İstanbula gelmiştim ailemden önce. lise sondaydım ve dershaneler erken açılıyordu.
İstanbula geldim dershaneye bir gün gittim ve deprem oldu.
dershane tatil oldu ama ben Trabzona geri dönmedim. Tek başıma kendi evimizde de kalamadığımdan kuzenimde kalıyordum. onlar bir kaç gün içersinde işe başladılar ve ben evde yalnız kalmaya başladım.
o zamanki cahil cesaretimle evde, hatta etrafta kimseyi tanımadığım bi evde kalmaktan korkmadım hiç
televizyon açamıyordum, içim almıyordu o haberleri, ağlamaktan helak oluyordum.
ben çok şükür depremde hiç bi yakınımı, tanıdığımı kaybetmedim ama o kayıpların hepsi benim yakınımdı sanki. duyduğum , gördüğüm her ölüm için ağladım ağladım...
bi süre sonra hiç televizyon izleyemez oldum..
Adapazarı diyorlardı yerle bir olmuş diyorlardı. o kadar uzaktıki Adapazarı bana. hiç bilmediğim gitmediğim bi şehir... ne işim olurdu benim orda.

öyle olmadı tabi. o sene lise sonu bitirdim üniversiteyi kazandım ve Adapazarına atandım.
o deprem şehrindeydim artık ama açıkçası ben geldiğimde depremin üzerinde 5 yıl geçmişti ve benim gene aklıma gelmedi depremden korkmak.
zaten şehirde kendini yenilemişti ama ya insanlar....

insanlarla tanıştıkça anladım ne travmalar yaşadıklarını.
yakınını kaybetmiş çok insan tanıdım ama bir tanesi hala içimi parçalar. eski oturduğum mahallaede ki Dilek abla depremden kısa süre önce annesini sonra tek kardeşini kaybetmiş. depremde de kocası ve iki çocuğunu , depremden sonra da babasını kaybetmiş. 1 yıl içinde ailesinden herkesi kaybetmiş.
nasıl ayakta durabildiğine hayret ettim hep. Allah sabrını da vermiş ona demekki ama kimseye yaşatmasın onun yaşadıklarını....

sonra öğrencilerim oldu "deprem çocukları" dediğimiz. deprem senesi doğan çadırlarda büyüyen, depremde küçücük çocuk olan..
onlarda gördüm depremin etkilerinin sadece ölmek olmadığını....

şimdi gene Adapazarındayım. bundan sonrak ömrümde hep burda geçecek belki. depremi bazen düşünüyorum evet ama düşünmemeye çalışıyorum.

ama en çok ne zaman aklıma geliyor biliyormusunuz, belki çok piskopatça gelecek ama. annem babam kerdeşim, eşim ve çocuklarım hepimiz aynı çatı altında olduğumuzda. diyorumki Allahım olacaksa şimdi olsun, öleceksek hep beraber, yaşayacaksak hep beraber. hiç birimizi birbirimizden ayırmasın Allah....

Depremde ölenlere rahmet diliyorum milyonuncu kez belki. kalanlara sonsuz sabırlar diliyorum...

2 yorum:

  1. Sizi öyle iyi anlıyorum ki aynı şeyi ben de o kadar çok düşünüyorum ki.. Ölmek belki kolay ama ölenin arkasaından kalanlar çok büyük acılar çekiyorlar.. Yalova da depremde 2 evimiz yıkıldı.. Çocukluk arkadaşlarımın çoğu göçükten çıkartılamadılar deprem travmasını çok iyi biliyorum.. Ben de milyonuncu kez ağlıyorum ve milyonuncu kez bir daha Allahım öyle karanlık göstermesin diliyorum..

    YanıtlaSil
  2. Deprem yerle bir etti, evleri, haneleri, yuvaları... Kalanlar için kıyametti, bir daha hiç yaşanmaması en büyük dileğimiz. Allah bir daha bu kadar büyük acılar vermesin hiç kimseye...

    YanıtlaSil