bugün kötü hissediyorum kendimi. durup durup ağlayasım geliyor, durup durup ağlıyorum ben de napıyım:)) bedenin isteklerini geri çevirmemek lazım.
çok dengesiz bir ruh halim vardır benim. buna genelde şükrederim aslında.
ağlarken biri komik bir şey söylese hemen gülmeye başlarım, sonra kaldığım yerden devam ederim ağlamaya:))
eşimle tartışırken durup "ayy dur aklıma komik bir şey geldi bunu söylemesem çatlarım" der söyliyeceğimi söyler devam ederim ya da edemez gülmeye başlarım mesela.
her neyse kötü olmamın sebepleri vardır elbet ama bunlar bir tane olmaz ki genelde.
bir yıldan fazladır taşınma aşamasında olmamız ve bu aşamayı bir türlü aşamamamız olabilir mesela. ben kitaplarımı kolilemiştim bile halbuki. biz bi kaç haftaya taşınıyorduk ya:(( olamadı malesef . ben mutsuzum kitaplarım olmadan. onları raflarda görmeliyim, arada elime alıp okşamalıyım mesela.
sonra Ali denizin iki gündür öğlen uykusunu uyumaması olabilir belki sebep. ben de uyumazsa uyumasın dedim ve kaldırdım( 1,5 saat yatakta uyumadan durunca mecbur kaldım). neyse "akşam yorgun düşüp erken yatar bari" dedim. evet 8 buçukta gıkı çıkmadan uyudu ama nasıl derin uyuduysa gecenin 3 ünde tamamamen uyksunu almış bir şekilde uyandı iki gece üst üste. ben de odasına gidip ordaki çekyata yattım ama susmuyoki eşek. "anne şunu ver anne kaldır beni". arada ben dalıyorum galiba" anne horlama":) işte bugün inat ettim öğlen de uyuttum bakalım gece nolucak
bir haftadır grip olmam da sebep olabilir mutsuzluğuma belki. ve bir haftadır evden dışarı çıkamamam. Allahtan karşı komşum var da zorunlu ihtiyaçlarımı ona ısmarladım dün( ip gibi mesela:)
daha az zorunlu ihtiyaçları eşim alıyo( ekmek gibi mesela)
akşamda korkunç bir baş ağrısı yaşadım. bundan 3-5 yıl öncesine kadar baş ağrısı nedir bilmezdim ama son zamanlarda çok sık yaşıyorum , alıştım da buna. ama akşamki başka bir şeydi.
eşime benm beynim ağrıyo diyorum olur mu öyle şey diyo:)
ama gerçekten öyleydi. ağladım resmen. kulaklarım uğulduyor, beynim sanki titreşiyor ve her titreşim ağrıya dönüşüyor...korkunçtu eşim acile gidelimmi dedi.
hayatında hiç acile gitmemiş ben "saçmalama başa ağrısından acile mi gidilir dalga geçerler" dedim. düşünün çay bile içemedim ben akşam o ağrı yüzünden:))
hiç acile gitmedim dedim ama bi kere gitmiştim şimdi hatırladım
şöyle olmuştu aynen: haftasonu misafirlerimiz gelicek kahvaltıya biz de kaltık erkenden ben mutfaktayım. nerden aklıma estiyse fritözün telini yağ çözücüyle temizliym dedim. hani şu cilde değdiğinde delenler var ya o yağ çözücülerden işte. kendimce önlemimi alıp eldivenimi falan taktım ama yağ çözücüyü tele sıkmamla ordan vıjjtt diye gözüme gelmesi bir oldu.( demekki kaynakçı gözlüğü de lazımmış)
Allahım nasıl panik oldum( ilk aklıma gelen ben kör oldum , kitap okuyamıcam oldu.) hemen yıkadık falan ama eşim hadi acile gidelim dedi. gittik dr hemen içeriğini biliyo musunuz dedi. nerden bilelim( aklınızda olsun bu tip olaylarda failin kutusunu da götürün yanınızda, içindeki maddelere bakmaları gerekiyor ne kadar zararlı olduğunu anlamak için)
neyse görmemde falan bir problem olmadığı anlaşılınca bir damla verdi doktor eve geldik.
ben gene mutfağa geçtim ilk işim fritözü çöpe atmak oldu, temizleyemiyosam atarım ben de napıyım:))( hala da bi fritözümüz yok almayı da düşünmüyorum)
neyse bee bir yandan kahvaltı hazırlıyorum bir yandan ağlıyorum. eşim geldi hemen "noldu gözün mü acıyo?" dedi.
ben de "yok canım ağlayarak zararlı maddeyi atmaya çalışıyorum" dedim:))
bi de annem aylardır Trabzonda ve bir kaç aya kadar da gelmicek...off belki ben giderim iki çocukla uçak yolculuğuna cesaret edebilirsem:))
işte böyleyken böyle.
buraya kadar sabırla okuyanlara teşekkür ederim:))
herkese sevgiler...
biraz rahatladım sanki ya...