31 Mayıs 2012 Perşembe

AZiL ( kitap tavsiyesi)

Hakan Günday kitaplarımdan birini daha bir solukta bitirdim. Gene hayran kaldım, bayıldım... Kitabın cogunu dün yaptıgım Eminönü yolculugu sırasında okudum:)) 40 dakika otobüs, 15 dakika vapur yolculugu, bı okalar da dönüş yoluvar ve ben hic sıkılmadan okudum. az önce de benim minik kuzuyu ayağımda sallarken bitirdim. Kesinlikle tavsiye ediyorum...

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Şeker şeyler...

Aslında bu tür şekerleri sevmem ama görüntüleri o kadar güzel ki. Babam bizim uzaklık için almış ama ben çaktırmadan yok ettim hepsini. İster istemez abur cubur yedirmek zorunda kalıyoruz ama bu tip şekerlerden elimden geldiğince uzak tutmaya çalışıyorum .

24 Mayıs 2012 Perşembe

Tatlı Rüyalar ( kitap önerisi)

Adından da anlaşılabileceği gibi absurd ve fantastik bir kitap. Kitapçıda Hakan Günday kitaplarını alırken ismi ilgimi çekti ve aldım. Genel olarak basit bir kitap ama sayfa aralarına güzel espriler yerleştirmiş yazar. Başka bir kitabını okurmuyum bu yazarın? Evet en azından bir kitabinibdaha okuyabilirim. Yazarın kitabın başındaki biyografisi söyle : Alper Canıgüz 1969 yılında istanbulda doğmuştur. Okuma sevgisini babasına, yazma tutkusunu müzik kabiliyetinin olmayışına borcudur. Kahkahalarda ağlayan, hıçkırıklarla güldüren kitapların yazarı olarak anılmayı isteyen Canıgüz,politik acıdan kendisini narsizme yakın görmektedir. Diğer romanları "Oğullar ve Rencide Ruhlar"(2004) ile "Gizliajans"(2008) İletişim yayınları tarafından basılmıştır.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

romantik hareket...

tavsiye edebileceğim bir kitap. hani okurken bazı yerleri not alamk istersizin ya işte bu kitapta benim   çok fazla not almak istediğim yer oldu. hem de cümle cümle değil paragraf paragraf:))çözümü o paragrafalrın fotuğraflarını çekmekte buldum:))
 aşk ve ilişkiler ve de diğer şeyler hakkında çok ilginç tespitler ve benzetmeler var. Alice ve Eric' in aşk hikayesi üzerinden herkesin yaşadığı şeylerle ilgili ilginç değerlendirmelerde bulunuyor yazar...

bu lifler de benden ...(2)

 






bu lifler de benden...







17 Mayıs 2012 Perşembe

Ali Deniz'in emzikleri

     merhabalar.. sizinle büyük oğlumun emziklerini paylaşıyım dedim ve emzik bıraktırma da bir kaç tavsiyede bulunayım...belki sizin de işinize yarar benim taktikler..

Ali Deniz doğduğunda emziğe alıştırmakta biraz zorlanmıştık. ama sonrası belli fotoğraflardan:)) ben de emziklerini sakladım arada kaybolanlar da var tabi.emzik işi bittiğinde böyle bi buket çıktı ortaya:))


Emziği bıraktırmakta da çok zorlanmadık Allahtan. önce 1,5 yaşlarında falan gündüzleri vermemeye başladık. sadece gündüz ve gece uykusunda istiyordu. 2 yaşına yaklaştığında da eskiyen ve yıpranan emziğini değiştirmedim ve sık sık " bak bu emzik bozuluyo ve başka yok, yakında atmamız gerekecek" dedim. ve bir sabah kendi kendine anneannesine" anneanne bozuldu, at çöpe" dedi.  kendisi gitti çöpe attı. ilk günlerde uyurken istedi ama çöpe attığını hatırlatınca çok ısrarcı olmadı. sanırım kendisi attığı için faza ısrar edemedi.

kardeşi Ali Deniz tam 2 yaşındayken doğru yani emziği yeni bırakmıştı. o yüzden küçüge emzik vermeyelim dedik ama baktık emziksiz olmuyo Ali Denizi ikna ederek küçügü de alışltırdık emziğe. Ali Deniz ilk günlerde biraz istedi ama " bak kardeşinin emziği küçük sana göre değil ve eğer ağzındsan alıp kullanırsan emziği çöpe atarım ve ikiniz de kullanamazsınız" dedim. sanırım işe yaradı şimdi emziği düşünce kendisi kardeşine vermeye çalışıyo, başaramayınca da çığlık kıyamet beni çağrıyo kardeşimin emziğini ver diye:))

Emziği bıraktıktan bir ay sonra falan da biberonu bıraktık. sadece uyurken kullanıyoduk zaten. o da artık yıpranmıştı." sen artık büyüdün ve tabure de oturup sütünü bardakla içebilirsin" dedik. çok hoşuna gitti bu fikir:)) ve kurtulduk biberondan da...
kaldı geriye tuvalet eğitimi. en zoru da o olacak galiba


15 Mayıs 2012 Salı

uğur böceğimiz



          bahar gelince teras sezonumuz açıldı. istanbulda annmelerin terası ufak bir bahçeden farksız. çiçekler, salatalık, domates, çilek, soğan, maydanoz... babam her şeyden az az yetiştiriyo:)) ali deniz de çiçekleri sulamayı çok seviyo. geçen sabah uğur böceğini buldum. ali denizle fotoğraflarını çektik. ali deniz hala terasa çıkınca o gül dalında uğur böceği arıyo:))



çikolata parçalı lifim:))

koyu renkten lif olmazmış, neden olmasın oldu işte. hem de çikolatalı:))

annemden lifler









14 Mayıs 2012 Pazartesi

ilk yelek denemem

 bu da kuzey denize ördüğüm yelek. biraz küçük oldu ama giyebiliyor gene de. ilk defa denedim yakadan başlayan yelek modelini. kuzucum bi kaç hafta giysin kokusu sinsin üzerine yıkamadan kaldırıcam bu yeleği:))





12 Mayıs 2012 Cumartesi

bebek beresi

daha önce fotoğraflamıştım bu bereyi ama bu fotoyu da koymadan edemedim:))

piraye

aslında Canan TAN çok sevdiğim bir yazar değil. neden bilmiyorum ama daha önce okuduğum bir kitabından sonra bir daha okumamaya karar vermiştim. kötü olduğu için değil hatta çoğu insanın çok beğeneceği tarzda yazıyor ama benim değil:))
bu kitabını alışımın hikayesi de şöyle: gene kitap krizimin tuttuğu bir gün( evde okumadığım kitap kalmayınca oluyor bu) her zaman kitap aldığımız kitapçıya gittim. bana bişeyler verin dedim( bağımlılar gibi:)) oda pirayeyi önerdi. ben canan tan sevmiyorum dedim. o da bu çok farklı dedi. ben de ne kaybederim dedim ve aldım:)) tabiki bişey kaybetmedim hatta sürükleyiciydi bile.  ama gene de başka bir Canan TAN kitabı okuyacağımı sanmıyorum:))
kitabımn konusu ise şöyle: diş hekimliğinde okuyan İstanbullu pirayenin aynı bölümün üst sınıfında okuyan Diyarbakırlı haşimle olan aşkı. gerisini tahmin etmek zor değil herhalde...ben bukadarını söyliyim...

kuzey deniz'in beresi

" küçük ama zeki beresi" diye geçiyor adı:))
yapılışı burda. çok güzel tarif edilmiş. ben tek renk ördüm ama iki renk daha güzel oluyor galiba.
kuzey deniz doğduğunda bir hafta yoğun bakımda kaldı ve çıkacağı gün benden giysilerini istedi yoğun bakımdaki hemşireler. ben de bu berenin de içinde olduğu poşeti verdim. hemşire ablaları beresini de takmışlar ve çok beğenmişler. ilk defa birisi örgü bere getirdi dediler:)) hepsi bebişimle tek tek fotoğraf çektirmiş.

ben de oraya gidip gelirken gördüğüm iki tane hamile hemşireye hemencecik ördüm rengarenk bereler, ve kuzucum kontrole götürdüğümde verdim.çok mutlu oldular, ben de öyle tabii:))

8 Mayıs 2012 Salı

kuzularım


O kadar hızlı geçiyor ki zaman. Ali Deniz 26 aylık Kuzey Deniz de 2 aylık oldu bile. Ali Deniz kardeşinin büyüyüp onunla top oynayacağı günleri sabırsızlıkla bekliyor. Tabi ben de birlikte oynayıp bana fazla bulaşmayacakları günleri bekliyorum sabırsızlıkla:)))

                                                            Bu Ali Deniz'im..

,

                                                          Bu da Kuzey Deniz'im



                                                                    Kuzularım benim...

Hakan GÜNDAY okuyacaklarım

Okunmayı bekleyen kitaplarım. Dün aldım hepsini. Bakalım ne zaman sıra gelecek bunlara.Zaten kitapçıya girdiğimde kendimi kaybediyorum. bu aralar bu kadar severek okuduğum başka bi yazar yok. bunu da tüketince napıcam bakalım:))

Ali Deniz'in süveteri

Bu da büyük kuzuma ördüğüm süveter. Seneye kışın giyecek bunu:)) bu süveterin artan iplerinden de anneme kırlent örmüştüm. daha önce bahsettim.

Hakan GÜNDAY kitapları


Daha önce Hakan Günday'ın iki bu iki kitabını okudum ve kelimenin tam anlamıyla hayran kaldım. Özellikle KİNYAS VE KAYRA'yı bitirdiğimde uzun bir süre kendime gelemedim. O kadar ilginç ve bir o kadar da sıradan bir kitap:)) nasıl oluyor demeyin oluyor işte. Kitap bittiğinde üzülüyor insan. sanki sonsuza kadar uzayabilirmiş hissi veriyor kitabın anlatım tarzı. ama bitiveriyor işte:))

okuduklarım

son zamanlarda okuduğum kitapları paylaşamadım. bir sürü birikti, yavaş yavaş yayınlıyım bari. en son bitirdiğim kitap Buket UZUNER'in  kitabı. kitapta şamanizm ve kamlar hakkında oldukça fazla bilgi var.  ayrıca hepimizim lise yıllarından hatırladığı Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig hakkında bilgiler var.
Yazar zaten giriş bölümünde kutadgu biligden bahsederek gençlerde bir merak oluşturmaya çalıştım demiş. Ben de istiyorum bu kitabı almayı. Aslında lise yıllarında neden hiç merak etmemişiz anlamıyorum. sırf sınavda sorulacak bir sorug özüyle bakmışız bu kitaba ve daha nicelerine.

diğer bir kitabım da Leyla ERBİL' den CÜCE. kitabın adı ve tasarımı ilgimi çektiği için aldım. iiginç bi kitap ama akılda kalan ve bahsebileceğim pek bişey yok bu kitapla ilgili.