26 Aralık 2010 Pazar

kitap kurtlarım

 Okuldan öğretmen arkadaşım Nazike   doğum günümde bana hediye ettti bunlardan bir tane. o da bi siteden görmüş ve yapmış. O kadar beğendim ki ben de yaptım kitap kurtlarından. Kim  bulduysa bu fikri aklına sağlık valla. çok güzel bir fikir gerçekten de..

Kendimi life verdim:))


 Kendimi lif örmeye verdim bu günlerde:))Annem burdaydı bir haftadır. o örüyodu ben de öğrenmek istedim.Çok eğlenceliymiş gerçekten. Çok da kolaymış. Şimdilik biir model öğrendim ama çeşitleirni öğrenmeye kararlıyım.
 Tavsiye ederim keisnlikle ne dert kalıyor insanda ne de tasa. İnsan bir şeyler örerken ördüğü şeyi bitirmek dışında bir kaygısı kalmıyor :))



Bu ilk ördüğüm. denemek için başladığım için biraz küçük oldu . Ben de bunu tosbikim için kullanıcam.

Kuzumun Ablaları


Bu sabah tatlı bir koşturmaca vardı evimizde. İstanbuldan kuzenim ve ailesi gelicekti çünkü:)) Yani benim kuzucumun küçük ablaları...
Ali Denize oyuncaklar almışlar ablaları. Henüz hediyeden çok paketlerin renkleri dikkatini çekiyor ama içnden çıkanları da bence çok beğendi. Ablaları ona hediye alır da beğenmez mi hiç:)) Çok güzel bir gün geçirdik hep beraber. Gene gelin tamam mı??

22 Aralık 2010 Çarşamba

Yer Deniz Büyücüsü

Merhaba arkadaşlar. sizlerle yeni okuduğum beş kitaptan oluşan fantastik bir seriyi paylaşmak istiyorum.Serinin adı YER DENİZ BÜYÜSÜ. Ursula K. LEGUIN le Tüyap kitap fuarında stant görevlisinin önerisi üzerine tanıştım ve çok beğendim. Şimdi elimde aynı yazarın MÜLKSÜZLER adlı bir kitabı daha var ve onu okumak için de sabırsızlanıyorum

 Fantastik kitapların bir çoğundqa olduğu gibi ejderhalar, büyücüler gibi gizemli olaylar var gene. Ama bu sefer sanhi herşey bir kadının penceresinden anlatılmış gibi. Herşey daha insancıl, daha dokunaklı.
 Çok fazla savaş ve şiddet içermiyor.
 Fantastik türü seven sevmeyen herkese tavsiye ederim.
 Şimdiden iyi okumalar diliyorum:))




6 Aralık 2010 Pazartesi

küçük renkler...

hayat bazen hatta çoğu zaman çok sıkıcı olabiliyor değil mi? iş, ev çarşı pazar arasında bitmek bilmeyen gitgeller, bazen arkadaşlarla yapılan ufak kaçamaklar, nefes almalar... ama gene de herşey aynı, sıradan ve sıkıcı.hele benim gibi her şeyden çok çabuk sıkılanalrdansınız tam bir kabus. hep yenilikler olsun isterim hayatta ama ben aynı ben olduktan sonra neyi değiştirir ki etrafta olan bitenler...
işte ben gene de hayatımda renklere daha fazla yer vermeyi seviyorum. basit, çocukça hatta çoğularına göre saçma şeyler ama ben seviyorum ufak saçmalıkları.


mesela yatak odamda elbise dolabıma yapıştırdığım renkli yıldızlar ve banyoda şofbenimin( bu arada şofbenin yazışışının böyle olduğunu bimiyordum, yeni öğrendim:))) üstüne yapıştırdığım balıklar vs...
bunlar beni mutlu eden şeyler. hem yaparken oyalanıyorum hem de sabah gözümü açtığımda ya da yüzümü yıkarken gördüğümde yüzüme ufak ta olsa bir gülümseme yerleşiyor.

29 Kasım 2010 Pazartesi

kitap önerisi


şu sıralar okuduğum bir kitabı paylaşmak istiyorum arkadaşlar.. Sulhi DÖLEK'İN  habis'in serüvenleri adlı kitabı.Kitabı ilk aldığımda açıkçası ne kitap hakkında ne de yazarı hakkında  bi fikre sahip değildim. Sulhi DÖLEK ismini duymuşluğum vardı ama tam olarak ne gibi eserleri olduğunu bilmiyordum. Kitaba başlayıp bir yandan da yazarı araştırınca gördüm ki bizim yıllar önce severek izlediğimiz iki dizinin senaristliğini yapmış. birincisi "süper baba" ikincisi de "ikinci bahar". hangimiz bu iki dizinin üzerimizdeki etkisini inkar edebiliriz ki. nerdeyse klasikleşmiş iki mükemmel yapım.


gelelim habisin serüvenlerine. ilginç bir kitap. kitabın arka kağağını da paylaşıyorum sizlerle. benim dikkatimi çekmişti baktığımda.özellikle son cümle" Habis aramızda"
gerçekten de habis yozyürek aramızda. hepimizin her insanda sevmediği hatta nefret ettiği özellikler vardır ya işte habis bütün insanların sevmediğimiz, gıcık olduğumuz özelliklerini taşıyor.yazarı gene de habise kıyamamış günümüzün kötülerinin habisi aştığını söylemiş ama bi okuyun bakalım siz ne düşüneceksiniz.

26 Kasım 2010 Cuma

ilk paylaşımım...

merhaba arkadaşlar.neden daha önce bir blog oluşturmadım çok merak ediyorum doğrusu. tam da benlik birşey oysa ki. yeni şeyler keşfetmek ve bunları insanlarla paylaşmak. en büyük zevkimdir duyduğum, okuduğum, gördüğüm herhangi birşeyi çevremdeki insanlarla paylaşmak. ben paylaştıkça mutluyum, paylatıkça huzurluyum.her insanın aklına gelir bazen bieyler ama kendien saklamasını bilir bir çoğu. ben bunu yapamayanladanım. içinde hiçbir şey tutamayanlardan yani. hani vardır ya konuşasa çatlayacak tipler işte ben tam olarak onlardanım. şimdilik hoşçakalın.umarım güzel şeler paylamak için gene burda buluşuruz.